EYT düzenlemesi için Meclis’i işaret eden Emek verme ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, “Bizim beklentimiz 1 Mart itibarıyla EYT’lilerin ilk maaşlarını alabilecekleri bir düzenleme Meclis’te inşallah çıkacak diye düşünüyorum” dedi.
Abone ol
Emekliliğe hak kazanan milyonlarca yurttaş, “EYT’liler ilk maaşı ne zaman alacak?” sorusunun yanıtını bekliyordu. Emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) düzenlemesinde takvim netleşiyor. Emek verme ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Bengü Türk TV canlı yayınında merak edilenleri dair açıklamalarda bulunmuş oldu.
“Sürecin bir an evvel tamamlanmasını istiyoruz”
Kamu Kesimi Toplu İş Sözleşmesi Çerçeve Protokolü görüşmeleri kapsamında, TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ genel başkanları ile bir araya geldiklerini hatırlatan Bilgin, “Onların sürecin kısa sürmesi mevzusunda bir arzuları var. Ikimiz de aynı kanaatteyiz, uzatmanın anlamı yok. Sürecin bir an evvel tamamlanmasını istiyoruz. Emekçilerimizin taleplerini dikkate alacağımız bir hakemlik yapacağız” dedi.
Eyt için gözler 1 mart’ta
Bilgin, EYT düzenlemesine ilişkin sual üstüne, “EYT’lilerin martın 1’inde ilk maaşlarını alabilecekleri bir düzenleme Meclis’ten çıkacak diye düşünüyorum.” ifadesini kullandı.
1999 tarihi geriye doğru esnetilecek mi?
“EYT ile ilgili 9 Eylül 1999 tarihinin geriye doğru esnetilmesi mümkün olur mu?” sorusunu cevaplayan Bilgin, “Olmaz, bu sebeple EYT dediğimiz şey, 8 Eylül’de geçerli olan yasanın değiştirilerek yaş şartı konulması. Dolayısıyla bu tarihte çalışan olması lazım ki o yaşa takılsın.” diye konuştu.
EYT mevzusunda yetişmen ve çırakların durumuna ilişkin sual üstüne Bilgin, emeklilik için “prim gün sayısı”, “yıl sayısı” ve “yaş” şartlarının bulunduğunu hatırlattı.
Vedat Bilgin, EYT düzenlemesi ile yaş şartının kaldırıldığını dile getirerek, yetişmen ve çıraklar mevzusunda şöyleki konuştu:
“Yetişim yapanlar, iş yerinde emek harcama ilişkisi kurmuyorlar, iş akdi gerçekleşmiyor. Dolayısıyla işveren onlar için prim ödemiyor. Şu demek oluyor ki onlar için geçerli olan bir durum değil. Onlar bir eğitim için gidiyorlar oraya. O eğitim sürecinde başlarına bir şey gelmesin diye devlet onlara sıhhat sigortası yatırıyor, koruyucu sigorta düzenlemesi yapıyor. Onunla iş akdini birbirine karıştırmamak lazım. Orada o şekilde bir kargaşalık var. Borçlanma vesaire bunlar söz mevzusu değil. İşvereniniz kim olacak, kimin adına borçlarınızı yatıracaksınız? Şu demek oluyor ki iş akdinin gerektirdiği şartların ve standartların hiçbirisi onlarda söz mevzusu değil.”
“SGK çalışanları fazlaca sıkı çalıştılar”
Bu süreçte Toplumsal Güvenlik Kurumu (SGK) çalışanlarının ciddi yoğunluk yaşadıklarının hatırlatılması üstüne Bilgin, “SGK çalışanları üstünde fazlaca büyük yük oluştu ve arkadaşlarımız fazlaca sıkı çalıştılar. Kimi zaman birkaç hafta cumartesi, pazar demeden müracaatlara yanıt vermeye çalıştılar. Bilhassa yeni yıl öncesi bu yoğunluk yaşandı, halen bir yoğunluk var. Onun için bu düzenlemenin içinde Meclisimizden, SGK çalışanlarına, bu sürece katkı meydana getiren arkadaşlarımıza bir çeşit ikramiye diyebileceğimiz bir düzenleme yapmalarını bekliyoruz.” dedi.
Sırada geçici işçiler var
Vedat Bilgin, sıkıntıları çözmek için dosya dosya çalıştıklarının altını çizerek, “Şu anda elimizdeki dosya, geçici işçiler dosyası. Geçici işçiler, fazlaca değişik kurumlarda var. Şeker fabrikalarında, demir yollarında var, birçok kurumda var. Bu mevzuyu çözeceğiz, bu arkadaşlarımızın da kadro sorunlarını çözeceğiz. Bu dosyayı da kapatacağız.” açıklamasını yapmış oldu.
Asgari ücretteki artışın enflasyonun düşmüş olduğu bir dönemde yapıldığını hatırlatan Bakan Bilgin, “Olağan dışı bir süreç olursa tekrardan değerlendirilir” dedi ve şu anda bu şekilde bir durumun söz mevzusu olmadığını belirtti.
İsveç’te Türkiye’nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur’an-ı Kerim yakılmasını şiddetle kınayan Bilgin, bunun tesadüfen gerçekleşmiş bir fiil olmadığını altını çizdi.
Bilgin, bu eylemin, öteki Müslüman ülkeler yerine Türkiye’nin büyükelçiliğinin önünde yapılmasının nedenlerine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Bunun birkaç anlamı var. Bir, dünyada Müslümanlık eşittir Türklük olarak görülüyor. İslam’ın temsilcisi Türkiye olarak görülüyor. Haçlı denildiği zaman, haçlının düşmanı kimdir, burasıdır. Zira Haçlıları, burası yenik etmiştir, bu topraklarda yenik olmuşlardır. Dolayısıyla bu zihniyetin, Batı devletlerinin derin dehlizlerinde iyi mi üretildiğini, iyi mi patolojik tipler halinde ortaya salındığını görüyoruz.”
Bakan Bilgin, bu olayın bununla birlikte Türk demokrasisine bir hücum bulunduğunu kaydetti.
Yoruma kapalı.