Azerbaycan Milletvekili Musa Guliyev Ermeni asıllı Rus vatandaşı işadamı Ruben Vardanyan’ın, Azerbaycan’a başvurmadan Karabağ’a gideceğini ve orada yaşayacağını açıklamasına, hem de konuşmalarında Azerbaycan’ı tehdit etmesii yorumladı.
Milletvekili’nin sözlerine bakılırsa, Ermeni asıllı işadamı Ruben Vardanyan, Rus vatandaşlığından çıktığını ve Ermeni vatandaşı olarak Karabağ’a taşınmaya karar verdiğini söylemiş: “Ilk olarak belirtmek gerekir ki, Ermeni asıllı bir Rus vatandaşı olan Vardanyan, Rusya’nın en varlıklı 200 kişisi içinde içeriyor. Düşünüyorum ki, ermeni asıllı iş adamı bu sözleri Rus işadamlarına uygulanan yaptırımların haricinde kalmak için söyleyebilir.
Sadece Karabağ’da yaşamasının ve öteki Ermeni iş adamlarını çağrı etmesinin yasal bir dayanağı yoktur. Ermeni vatandaşlığını kabul ederse bırakın orada yaşasın. Karabağ Azerbaycan toprağıdır ve orada yaşama yada herhangi bir faaliyette bulunma sonucu tüm yasal gerekçelere dayanarak Azerbaycan devleti tarafınca verilir.
Elbet Ermenilerin bu tür görüşlerine oldukça rastlayacağız. Bu sebeple ne süre Ermenistan-Azerbaycan ilişkilerinin normalleştirilmesinde bir başarı olsa, Ermeniler çeşitli şekillerde provokasyon yaratmaya çalışıyor.
31 Ağustos’ta Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan içinde Brüksel’de Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Charles Michel’in arabuluculuğunda meydana getirilen görüşmede, Azerbaycan bunu bir kez daha kanıtladı.
Taraflar içinde meydana getirilen dördüncü toplantının sonuçlarına dayanarak, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in kesin ve ilkeli duruşu ve diplomatik becerileri sonucunda bu toplantının oldukça başarıya ulaşmış ve verimli geçtiğini söyleyebiliriz. Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Charles Michel’in yapmış olduğu izahat da bunu doğruluyor.
Brüksel’de meydana getirilen üçüncü toplantının arkasından Ermenistan’ın iddiaları, askeri provokasyonları, yıkıcı davranışları, bölgesel ve öteki aktörlerin sulh sürecine engel yapmaya çalışan sayısız yıkıcı girişimlerinin gerçeği yansıtmadığını bilhassa vurgulamak gerekir.
Sanki Cenup’de genel olarak “çatışma çözülmedi”, Kafkasya’da sürdürülebilir sulh ve güvenliğin sağlanmasına karşı çıkan güçlerin faaliyetlerini dikkate alırsak bu toplantının daha verimli ve etkili olduğu söylenebilir.
Brüksel toplantısının en mühim noktalarından biri, Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Charles Michel’in açıklamış olduğu belgede Karabağ yada AGİT Minsk Grubu mevzusunda herhangi bir görüş içermemesiydi.
Bu, Azerbaycan’ın hem Ermenistan’a hem de Batı’ya Minsk Grubu’nun formatının çoktan iptal edildiğini ve bir tarih arşivi haline geldiğini gösterdiği anlamına geliyor. Ek olarak Avrupa, Karabağ’ın Azerbaycan’ın bir iç meselesi bulunduğunu aslına bakarsan kabul ediyor. Şu demek oluyor ki Karabağda kimin yaşayacağına ve kimin iş kuracağına Azerbaycan karar veriyor“.
Ulker Fermankızı
Yoruma kapalı.