NASA Exoplanet Arşivine en son eklenen 65 ötegezegen, Pazartesi günü işaretlenen bilimsel dönüm noktasına katkıda bulundu. Bu arşiv, gezegenleri tespit etmek için birden fazla yöntem kullanılarak doğrulanmış, hakemli bilimsel makalelerden elde edilen ötegezegen keşiflerine ev sahipliği yapmaktadır.
Pasadena’daki California Institute of Technology’de NASA Exoplanet Bilim Enstitüsü ile araştırma bilimcisi ve arşivden sorumlu bilim adamı Jessie Christiansen, “Bu sadece bir sayı değil” dedi. “Her biri yeni bir dünya, yepyeni bir gezegen. Her biri için heyecanlanıyorum çünkü onlar hakkında hiçbir şey bilmiyoruz.”
Şu anda ötegezegen keşfinin altın çağında yaşıyoruz. Güneş sistemimizin dışındaki gezegenlerin varlığı daha önce önerilmiş ve kesinlikle bilim kurguda tasvir edilmiş olsa da, bu dünyalar ilk olarak 1990’larda keşfedildi.
Dış gezegenlerin çeşitliliği, güneş sistemimizde bulunan hiçbir şeye benzemeyen gezegen popülasyonlarını temsil eder. Bunlar, süper Dünyalar olarak adlandırılan Dünya’dan daha büyük kayalık dünyaları, Dünya’dan daha büyük ama Neptün’den daha küçük mini Neptünleri ve güneş sistemimizin en büyük gezegenini cüceleştiren ve ev sahibi yıldızlarını yakından çevreleyen kavurucu sıcak Jüpiterleri içerir.
Bilim adamları ayrıca birden fazla yıldızın yörüngesinde dönen gezegenler buldular ve hatta bazıları beyaz cüce denilen ölü yıldızların kalıntılarının etrafında.
Şimdiye kadar, teyit edilen ötegezegenlerin %30’u gaz devleri, %31’i süper Dünya ve %35’i Neptün benzeridir. Sadece %4’ü karasal veya Dünya veya Mars gibi kayalık gezegenlerdir.
Christiansen 2000’lerin başında yüksek lisans öğrencisiyken, bilinen sadece 100 kadar ötegezegen vardı.
Caltech tarafından paylaşılan bir soru-cevap oturumunda Christiansen, “Bu yüzden kısmen bu alana girmek istedim – çünkü yepyeni ve çok heyecan vericiydi, çünkü insanlar başka yıldızların etrafında gezegenler buluyorlardı.” “Şimdi, ötegezegenler neredeyse sıradan. Meslektaşım David Ciardi (NASA Exoplanet Archive’in baş bilimcisi) geçen gün, yaşayan insanların yarısının, ötegezegenler hakkında bilgi sahibi olmadığımız bir dünyada hiç yaşamadığına dikkat çekti.”
Christiansen, Kepler’in bilim adamlarının 5.000 onaylanmış gezegenin yaklaşık üçte ikisini keşfetmesine yardımcı olduğunu söyledi.
65 gezegenden oluşan yeni partide, birçoğu süper Dünya ve Neptün altı gezegenlerin yanı sıra bazı sıcak Jüpiter boyutunda gezegenler. Christiansen, ayrıca Dünya büyüklüğünde iki gezegen var, ancak bunların yaklaşık 620 derece Fahrenheit (327 santigrat derece), yani yaşanabilir gezegenlerden daha çok “sıcak kayalar” gibi olduklarını söyledi.
Ayrıca birinin, küçük, soğuk bir kırmızı cüce yıldızın yörüngesinde dönen beş gezegenden oluşan bir sistem olduğunu kaydetti – benzer bir yıldızın yedi kayalık gezegene ev sahipliği yaptığı TRAPPIST-1 sisteminden farklı değil.
Uzay gözlemevleri ava katılıyor
Webb teleskobu, TRAPPIST sistemini ayrıntılı olarak incelemeye hazır.
Nancy Grace Roman Uzay Teleskobu, 2027’de fırlatılacak ve çeşitli tekniklerle dış gezegenlerin aranmasına yardımcı olacak. Avrupa Uzay Ajansı’nın 2029’da başlayacak olan ARIEL misyonu, ötegezegen atmosferlerini inceleyecek.
Bilim adamları 5.000’den fazla ötegezegeni doğrulamış olsalar da, Samanyolu galaksisinde muhtemelen yüz milyarlarcası var.
Christiansen, “Bilinen 5.000 ötegezegenden 4.900’ü birkaç bin ışıkyılı uzaklıkta yer alıyor. Ve galaksinin merkezinden 30.000 ışıkyılı uzaklıkta olduğumuz gerçeğini bir düşünün; Etrafımızdaki küçük balondan tahminde bulunursanız, bu, galaksimizde henüz bulamadığımız çok daha fazla gezegen olduğu anlamına gelir, 100 ila 200 milyar kadar. Akıllara durgunluk veriyor.”
Yoruma kapalı.